Gebelik kadın için doğal, fizyolojik bir olaydır. Gebelikte kadının
vücudunda ikinci bir canlının oluşması ve büyümesi ile bazı
değişiklikler izlenir. Bu nedenle gebe kadın gebeliği süresince;
- Kendi fizyolojik gereksinmelerini karşılamak,
- Vücudundaki besin öğeleri yedeğini dengede tutmak ve
- Bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlamak için yeterli ve
dengeli beslenmek zorundadır.
Bilindiği gibi gerek gebelik gerekse doğumda anne ile ilgili
her türlü olumsuzluklar bebeği de etkiler. Yetersiz ve dengesiz
beslenme bu olumsuzlukların başında yer alır. Bebeğin bedensel ve
zihinsel gelişimi annenin gebeliği süresince olduğu kadar, gebelik
öncesinde de iyi beslenmesi ile mümkündür. Bebek, ana rahminde annenin
yedikleri ile beslenir, büyür ve gelişir. Gebelik süresince annenin
yetersiz ve dengesiz beslenmesi sonucu, doğacak çocukta oluşabilecek
sağlık sorunları şunlardır;
* Ölü doğum,
* Erken doğum (prematüre),
* Düşük doğum ağırlıklı olması,
* Bedensel ve zihinsel yönden özürlü bebek doğumu.
Doğal olarak hiçbir anne bu yükü ömrünün sonuna kadar
taşımak istemeyecektir. Bu sorunlar, büyüme ve gelişmesini henüz
tamamlamamış küçük yaştaki (18 yaş altı) gebelerden doğanlarda, sık
aralıklarla (2 yıldan az) gebe kalan ve çoğul gebeliği olan kadınlardan
doğan çocuklarda da sıkça görülür. Gebe kadın, beslenmesine uygun
eklemeler yapmazsa kendi vücudundaki depolarını bebeğin büyüme ve
gelişmesi için harcar. Bu depoların ¬azalması, tükenmesi doğacak bebeğin
sağlığını olduğu kadar anne sağlığını da tehlikeye sokar.
Gebelikte ağırlık kazanımı: Gebeliğin ilk üç ayında kazanılan
toplam ağırlık 1 - 1,5 kg, ikinci üç ayda 4 - 5 kg ve üçüncü üç ayda ise
5 - 7 kg arasındadır. Böylece 9 aylık gebelik süresince sağlıklı
yetişkin kadınlar ortalama 9 - ¬14 kg arasında (ayda 1 - 1,5 kg) ağırlık
kazanır. Dolayısıyla artık 2 can taşıyorum, aman bebeğim yetersiz
beslenmesin, yoksa gelişimini tam olarak tamamlayamaz gibi yanlış
düşüncelere dalmamak gerekir. Gebeliğin başlangıcında şişman olan
kadının fazla ağırlık kazanmasına gerek yoktur. Aşırı şişmanlık doğum
zorluğuna neden olabilir. Yaşı küçük (18 yaş altı), fiziksel uğraşısı
olan, gebelik başlangıcında zayıf olan kadının bebeği beslemesi güç
olabilir. Bu gebelerin 14 - 16 kg ağırlık kazanmaları istenir. Böylece
genç yaşta gebe kalan kadın bir taraftan kendi, diğer taraftan da
bebeğin büyümesini sürdürürken, vücudundaki besin öğeleri depolarını
dengede tutar.
Gebelikte Değişen Enerji ve Besin Öğeleri İhtiyacının
Karşılanması
Enerji: Gebelik öncesi ağırlığa göre eklemeler yapılır. Buna
göre:
- Gebelik öncesi ağırlığı normal olan kadına, 1 - 3 ay arası
normal ihtiyacına 150 kkal, 4 - 9 ay arası ise 300 kkal eklenir.
- Gebelik öncesi kadın şişmansa enerji eklemesi yapılmaz, ihtiyacı
kadar verilir.
- Gebelik öncesi kadın çok şişmansa ilk 3 ay enerji kısıtlı
verilirse de bu kısıtlama 1200 ile 1500 kkal.den az olmamalıdır, 4.
aydan sonra kısıtlama yapılmaz. Gebeliği 4. ayından sonra annenin
zayıflatılması sakıncalıdır.
- Gebelik öncesi kadın zayıfsa ilk 3 ay 250 kkal, sonraki aylarda
ise 300 kkal ekleme yapılmalıdır.
Gebelikte Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
- Günlük uyku süresi 7-8 saat ile sınırlandırılmalıdır.
- Sık sık, azar azar beslenilmeli ve asla öğün atlanmamalıdır.
- Kahvaltı ve akşam yemeği mümkün olduğu kadar erken saatlerde
bitirilmelidir.
- Yemekler çok yavaş yenilmeli, ağızda lokmalar iyice çiğnenmelidir.
- Besin çeşitliliğine önem verilmeli, tek tip beslenmekten
kaçınmalıdır.
- Yiyecekler kızartma, kavurma işlemleri yerine; haşlama, ızgara
yapma, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır.
- Süt ve süt ürünlerinde yarım yağlı hatta yağsız (light) olanlar
tercih edilmelidir.
- Etlerin görünen yağları, tavuk ve hindinin derisi ayrılmalıdır.
- Aşırı kilo alımını önlemek için şekerli, unlu, yağlı besinler az
tüketilmelidir.
- Yapay tatlandırıcılardan uzak durulmalıdır.
- Tansiyon yüksekliği olası sorunlardandır. Böylesi bir durumda
turşu gibi fazla tuz içeren salamura besinlerden, sofrada ayrıca tuz
kullanımından kaçınılmalıdır.
- Yemekle birlikte çay, kahve, gazlı içecek içilmesi kansızlığa
sebebiyet vereceği için öğünlerden yarım saat önce veya sonra tercih
edilmelidir. Kahve ve özellikle bitki çayları pek tercih edilmemelidir.
- Haftada en az 2 kere balık tüketilmelidir.
- Günlük posa (lif) alımı artırılmalıdır. Posalı besinler:
* Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru barbunya,
soya fasulyesi)
* Tam taneli tahıllar (esmer ekmek, bulgur, kepekli pirinç /
makarna / erişte / un)
* Taze sebze ve meyveler (kabuklu yenilebilenleri soymadan)
- Sebze, meyve ve kurubaklagiller tarla ve bahçelerde
ilaçlanmaktadır. Böcek öldürücü bu ilaçlar ana rahmindeki yavruya da
zarar verebilir. O nedenle çok iyi yıkanmalıdır.
- Günde 10 bardak su içilmelidir.
- Günde 20 dakika kadar direkt olarak güneş ışığından
yararlanılmalıdır.
- Alkol alınmamalı, sigara içilmemelidir.
- Gebenin kilo fazlalığı olsun olmasın düzenli olarak egzersiz
yapması önerilir.
- Gebeliğin 2. yarısında (yaklaşık 20. haftada) şeker yükleme testi
yaptırılması ve tansiyon takibi önerilmektedir.